Türkiye'de araç içi acil çağrı sistemi e-Call, can kayıplarını önlemede büyük rol oynuyor. 1 Ocak-17 Haziran tarihleri arasında 134 bin 238 çağrı alındı. Bu çağrılar arasında, üreticiler tarafından yapılan test çağrıları ve hatalı aramalar da yer almaktadır. Ancak, bu yoğun çağrı trafiği içinde, 2 bin 470 trafik kazasında 3 bin 902 yaralıya hızlı bir şekilde müdahale edilebildi. Sistemin önemi, Mayıs ayında Niğde'de meydana gelen bir trafik kazasında açıkça görüldü. Togg marka bir otomobile arkadan çarpan tırın kazasında, e-Call sistemi otomatik olarak 112'yi arayarak kaza yerine sağlık ve kurtarma ekiplerini yönlendirdi. Bu olay, sistemin sürücünün herhangi bir müdahalede bulunmasına gerek kalmadan çalıştığını gösterdi. Sistemin etkinliğine dair istatistikler oldukça dikkat çekicidir. Sistem sayesinde yaralanan kişilere daha hızlı ulaşılmış ve tıbbi yardımın zamanında sağlanması mümkün olmuştur. Bu durum, e-Call sisteminin hayati önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

e-Call Sistemi Nasıl Çalışır?

Ciddi bir çarpışma anında, araçtaki sensörler (örneğin, hava yastığının açılması) e-Call sistemini otomatik olarak tetikler. Sistem, kazanın GPS koordinatlarını ve diğer önemli bilgileri 112 Acil Çağrı Merkezi'ne anında iletir. Sürücü veya yolcuların bilinçsiz olmaları durumunda bile, kurtarma ekipleri kaza yerini hemen tespit edebilir. Ayrıca, araç içindeki "SOS" butonu ile manuel olarak da aktifleştirilebilir. Bu sayede, acil tıbbi yardım gerektiren durumlarda da e-Call sistemi kullanılabilir. Sistem aktifleştiğinde, araçtaki dahili haberleşme modülü hücresel şebeke üzerinden 112'yi arar ve Minimum Veri Seti (MSD) adı verilen standart veri paketini gönderir. Bu paket, kazanın zamanı, aracın konumu, yeri ve araç kimliği gibi kritik bilgileri içerir. Aynı anda, sesli iletişim kanalı açılarak 112 operatörünün araç içindekilerle doğrudan iletişim kurmasını sağlar.

112 Acil Çağrı Merkezi'nin Rolü

112 Acil Çağrı Merkezi Bilgi İşlem ve Teknik Hizmetler Şube Müdürü Burak Kalpakçıoğlu, e-Call sisteminin 2018'den beri Türkiye'de zorunlu olduğunu belirtti. Sistemin çalışması için sadece araçta SOS tuşuna basmak veya bir kazanın gerçekleşmesi yeterlidir. Vatandaşın 112'yi aramasına gerek yoktur. Kalpakçıoğlu, Niğde'deki kazada sürücüden yanıt alınamamasına rağmen, sistem sayesinde ekiplerin olay yerine yönlendirildiğini vurguladı. Asılsız çağrıların da yapıldığını belirten Kalpakçıoğlu, sistemin yalnızca gerçek acil durumlarda kullanılmasını rica etti. 112 operatörleri, yardımın gerekli olduğu durumlarda ilgili ekipleri yönlendirir. Bazı araçlardaki sensörler, bilinç kaybı gibi kritik durumları da algılayabilir. Bu sayede, sürücünün acil bir durum yaşadığı durumlarda bile e-Call sistemi otomatik olarak devreye girebilir ve yardım çağrısı yapabilir. Kalpakçıoğlu, e-Call sisteminin Türkiye'deki akıllı ulaşım teknolojileri açısından önemli bir adım olduğunu dile getirdi.

e-Call Sisteminin Önemi ve Geleceği

e-Call sistemi, Türkiye'de trafik güvenliği için hayati önem taşımaktadır. Bu sistem, kaza anında hızlı müdahaleyi sağlayarak yaralı sayısını azaltmakta ve can kayıplarını önlemektedir. Sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte, gelecekte trafik kazalarında daha fazla can kurtarılması beklenmektedir. Ancak, asılsız çağrıların azaltılması ve sistemin doğru kullanımı için vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekmektedir. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Antalya gibi büyük şehirlerde e-Call vakalarının daha yüksek olması, sistemin yoğun nüfuslu bölgelerde daha sık kullanıldığını göstermektedir. Bu durum, sistemin etkinliğini ve yaygınlığını göstermektedir. Ülke genelinde e-Call sisteminin daha fazla araçta kullanımıyla birlikte, trafik kazalarında hayat kurtarma potansiyeli de artacaktır. Gelecekte, e-Call sistemi ile entegre daha gelişmiş teknolojilerin de kullanılması beklenmektedir.