Santorini'nin Tehlikeli Tarihi

Ege Üniversitesi'nden uzmanlar, Santorini Yanardağı'nın olası bir patlamasının yıkıcı sonuçlarına dair uyarıda bulundu. Doç. Dr. Mehmet Nezih Aytaçlar, 3650 yıl önce yaşanan devasa patlamanın adanın şeklini değiştirdiğini ve büyük tsunamilere neden olduğunu belirtti. Bu tsunamilerin izleri, Çeşme'deki Bağlararası Höyüğü'nde ve Urla sahilinde tespit edildi. Aytaçlar, geçmişteki patlamaların Kanada'daki sekoya ağaçlarının büyümesini bile etkilediğini, sülfür yağmurlarının tarımı mahvettiğini ve küresel iklim değişikliğine neden olduğunu vurguladı. Bu nedenle, benzer büyüklükte bir patlama, yalnızca Türkiye'yi değil, tüm dünyayı ciddi şekilde etkileyebilir. Uzmanlar, geçmişte yaşanan olaylar ışığında, olası bir volkanik patlamanın yıkıcı sonuçlarını ve küresel ölçekteki etkilerini göz önünde bulundurmamız gerektiğini belirtmekteler.

Atmosferik Etkiler ve İklim Değişikliği

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Aylin Karadaş, büyük volkanik patlamaların atmosferi uzun süre etkilediğini açıkladı. Patlamalarda atmosfere yayılan küller, güneş ışınlarını engelleyecek ve uzun süreli soğumaya neden olacaktır. Karadaş, Ege kıyılarındaki araştırmalarda, Santorini'nin geçmiş patlamalarına ait küllerin alüvyal tortullarda bulunduğunu belirtti. Bu bulgular, geçmişteki patlamaların büyüklüğünü ve etkilerini göstermektedir. Santorini'nin jeolojik yapısı ve geçmişi göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir patlamanın sadece yerel değil, küresel iklim üzerinde önemli etkilere sahip olabileceği tahmin ediliyor. Bu durumun tarım, ekonomi ve genel yaşam kalitesi üzerinde ciddi sonuçları olacaktır. Uzmanlar, sürekli gözlem ve erken uyarı sistemlerinin önemine dikkat çekmektedir.

Mevcut Durum ve Risk Değerlendirmesi

Şu anda Santorini'de volkanik hareketlilik tespit edilmiş olsa da, magma henüz yüzeye yakın değil. Karadaş, magmanın 5 kilometre derinlikte etkin olduğunu, şiddetli bir patlama için magmanın yüzeye çıkması gerektiğini belirtti. Ancak, geçmişteki patlamaların yıkıcı etkileri göz önüne alındığında, olası bir patlamanın riskleri ciddiye alınmalıdır. Türkiye ve dünya için tehlike arz eden bu durum, sürekli izleme ve acil durum planlarının hazırlanması gerektiğini göstermektedir. Bilim insanları, Santorini yanardağının sürekli olarak izlenmesi ve olası bir patlama senaryosuna karşı hazırlıklı olunması gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu sayede, oluşabilecek riskleri en aza indirmek ve olası hasarı hafifletmek mümkün olacaktır.